Görüntüleme Yöntemleri

Kadınlarda en sık görülen kanser türü ve yaklaşık olarak 8 kadında birinin, hayatının bir döneminde kapısını çalıyor. Oysa erken evrede saptanan meme kanserinin tedavi edilme olasılığı yüzde 100’e yakın.

Görüntüleme Yöntemleri

X-ışınlarıyla yapılan bu değerlendirmede meme 2 plaka arasında hafifçe sıkıştırılır. Bu şekilde meme dokusu sabitlenmiş, kalınlığı azaltılmış ve yayvan hale gelen memenin değerlendirilmesi kolaylaşmış olur. Standart değerlendirmede her meme için 2 yönde sıkıştırılarak çekim yapılır.

Kırk yaşın altında özel durumlar dışında mamografi önerilmez. Bunun en önemli nedeni daha gençlerde meme dokusunun yoğun olması nedeniyle (süt üreten dokunun fazlalığı) tetkikin yeterli olmamasından kaynaklanmaktadır. Yaş ilerledikçe yağ dokusu artar ve mamografinin güvenirliği artar. Ancak ailesel meme kanseri olanlarda, ek risk etkenleri taşıyanlarda daha erken mamografi çekilebilir.

Mamografi filminde şekil bozuklukları, kitle ve kireçlenmeler değerlendirilir. Bu konuda deneyimli bir radyoloji uzmanının yorumu önemlidir. Taramaya ülkemizde 40 yaşında başlanır ve 70 yaşına kadar her sene tekrar edilir. Amaç gelişen olası bir tümör yumağını klinik belirtiler (kitle, çekilme, deride kalınlaşma) ortaya çıkmadan önce yakalamaktır. Birçok çalışma mamografinin meme kanserini erken tanılama konusunda üstünlüğünü göstermiştir. Bu şekilde meme kanserine bağlı ölüm oranı üçte bir azalmıştır.

Tarama dışında bazı kuşkulu durumlarda ek film alınabilir, ya da 1 sene dolmadan daha erken zamanda odaklı film çekilebilir. Mamografide kullanılan doz oldukça düşüktür ve insanın normal hayatta 2 ay içinde aldığı radyasyona denktir. Yani mamografi ile aşırı bir radyasyon yüklenmesi olmaz.

Son yıllarda artan teknolojik gelişmelerle birlikte X-ışınları duyarlı film üzerine yansıtılmak yerine sayısal (dijital) ortama doğrudan görüntü aktaran cihazlar üretilmiştir. Dijital mamografi ile filme bağlı bozulmalar olmamakta, görüntü kalitesi artmakta ve daha az radyasyon kullanılabilmektedir.

Dijital mamografiye benzeyen bu teknikte aynı tomografi gibi meme görüntüsünün ince kesitleri alınarak 3 boyutlu bir değerlendirme yapmak mümkündür. Bu şekilde doğruluk ve çözünürlük artmaktadır. Özellikle yoğun memelerde ve 40-50 yaş arası uygun bir seçenektir.

Ses dalgalarının kullanıldığı bu yöntem radyasyon içermez. Yoğunluğu farklı dokularda ses dalgalarının farklı yansıma özelliklerine dayalı bu teknik mamografinin uygun olmadığı durumlarda ve mamografiyi tamamlayıcı olarak tercih edilir.

Kırk yaşın altında mamografi çok güvenilir olmayacağı için ele gelen anormalliklerde ultrasonografi çok yararlı olabilir. Ayrıca mamografide kitle gibi algılanabilecek yuvarlak yoğunlukların doğasını aydınlatmada yardımcı olabilir. Kist dediğimiz içi sıvı dolu kesecikler ultrasonografi ile değerlendirilebilir.

Ancak ultrasonografi mamografinin aksine bir tarama testi değildir. Yani her hastaya kullanılması uygun değildir. Mamografi ise belirli bir yaşta tüm kadınlara önerilir. Muayenede ya da mamografide anormal bir durum varsa ultrasonografi kullanılır.

Bu tetkikte de ultrasonografi yapan kişinin deneyimi çok önemlidir.

Duktografide X-ışını geçirmeyen bir sıvı meme başından meme kanalları içine verilir ve kanal içindeki anormalliklerin değerlendirilmesi amaçlanır. Günümüzde artık pek kullanılmamaktadır.

Duktoskopi de ise meme başından şüpheli kanal içine çok ince kameralar gönderilmekte ve olası kitleler görerek değerlendirilmektedir. Bu teknikle biyopsi almakta mümkündür. Ancak her kanala girilemeyebilir.

Ultrasonografiye benzemekle birlikte buradaki cihaz dokunun bastırmakla esneme ve sıkıştırılma potansiyelini ölçer. Kanserli hücrenin daha sert iyi huylu dokuların daha yumuşak olduğundan yola çıkılarak yapılan bir puanlama sistemi ile fark edilen kitlenin iyi yemi yoksa kötüye mi daha yakın olduğu hakkında fikir verir.


Ancak elastografi tüm memeye uygulanamaz. Ultrasonografide saptanmış, önceden yeri bilinen bir kitle için değerlidir.

Bedendeki atomların manyetik alanlarının değişimlerinin ölçülmesiyle yapılan bu görüntüleme hızlı gelişmiş ve özel meme sabitleyici düzeneklerin kullanılmasıyla çok daha başarılı olmuştur. Özellikle ek bazı yazılım protokolleri ile kitlelerin kötü huylu olup olmaması hakkında fikir verebilir. Saptanan kanserin memede ayrı odaklarda olup olmaması hakkındaki en güvenilir bilgiyi günümüzde manyetik rezonans görüntüleme ile almaktayız. Ayrıca yoğun meme dokusu olan yüksek riskli genç hastalarda, önceden ameliyatlı memelerde ve daha önce silikon protez takılmış kadınlarda da tarama ve tanı amaçlı kullanılmaktadır.

Randevu ve Bilgi Almak İçin

Randevu Alın

Kliniğimden randevu almak için lütfen aşağıdaki formu doldurun.

Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal

  Reşatbey Mahallesi, Gen iş merkezi, Reşatbey Mah. Atatürk Cad, Arıplex sineması yanı No:22/7, 01120 Seyhan/Adana

  0 (534) 892 99 59    Pzt-Cuma: 10:00 – 18:00 Cts: 11:00 – 16:00

Yol Tarifi Alın